Bant daraltma nedir, nasıl uygulanır?: 'Bant daraltma, dijital bir hak ihlalidir'

Bant daraltma nedir, nasıl uygulanır?: 'Bant daraltma, dijital bir hak ihlalidir'
ARMAĞAN TEZEL
Pek çok kişi, "bant daraltma" kavramıyla ilk kez İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlama sonrası sosyal medyaya uygulandığı gün tanışsa da daha önce duyanların aklında da hâlâ bu işlemin ne olduğuna dair soru işaretleri var. Uzmanlar, bant daraltma işleminin basit bir şekilde uygulandığını söylerken dijital bir hak ihlali olduğunu belirtiyor. Bant genişliğinin daraltılması işlemi, internet kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte bilgiye ulaşmanın bu kadar kolaylaşması üzerine, özellikle ifade ve basın özgürlüğünün her geçen gün anlamını yitirdiği ülkelerde hükümetler tarafından önemli bir sansür aracı olarak kullanılmaya başlandı. Bir ceza olarak kullanılan bant daraltma uygulaması, kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen Dezenformasyon Yasası’nın 34’üncü maddesiyle birlikte Türk Ceza Kanunu’na da eklendi. Buna göre, bazı suçlamalara konu internet içeriklerini oluşturan/yayanlar ile failler hakkında talep edilen bilgileri Cumhuriyet Başsavcılığı veya mahkemelere sunmayan ve belirlenen içeriklerin çıkarılması ve/veya erişime engellenmesi kararlarına uymayan sosyal ağ sağlayıcılarına yüzde 50’den yüzde 90’a kadar varan bant daraltma işlemi uygulanabilecek. Bant daraltma kavramının Türkiye’de en yüksek sesle duyulduğu gün ise 13 Kasım oldu. O gün İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlamadan kısa bir süre sonra Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) sosyal medya platformlarına bant daraltma işlemi uygulaması, daha önce bu işlemden haberdar olmayan pek çok insanı bant daraltma ile tanıştırdı. Ancak hâlâ birçok insanın aklında bant daraltmanın ne olduğu, kim tarafından ve nasıl uygulandığı, bunun bir hak ihlali olup olmadığı yönüde soru işaretleri var.

'Bant daraltmayı, internet servis sağlayıcısı uyguluyor'

Bilişim uzmanı Füsun Sarp Nebil, bant genişliğini “bir iletim ortamının ya da haberleşme kanalının kapasitesini ifade eden gösterge” olarak tanımlıyor. Kanalın üzerinde taşınabilecek en fazla frekansa sahip sinyalin, kanalın bant genişliği olduğunu belirten Nebil, “İnternete girerken, evimize gelen bant genişlikleri ile hareket ederiz. Bu bant genişliği düşükse, bir Zoom toplantısında sıkıntı çekebiliriz mesela. Bu bantların boyutunu ise internet hizmeti satın aldığınız operatör, satın aldığınız banta göre ayarlar. Bu 100 mb de olabilir 50 de 35 de” diyor. Nebil, bant daraltma işlemini de ”bir internet hizmetinin, internet servis sağlayıcısı tarafından kasıtlı olarak yavaşlatılması” olarak tanımlıyor. Nebil, bu işlemin nasıl uygulandığını sorduğumuzda ise Deep Packet Inspection, yani “Derin Paket İnceleme” yapan cihaz tarafından kendisine verilen komut aracılığıyla gerçekleştiğini kaydediyor.  Deep Packet Inspection’u; basitçe hangi kaynaklara, hangi konumlardan, hangi zaman aralıklarında, hangi hızlarla ve ne kadar kota ile girilebileceğini düzenleyen internet erişim şekli olarak tarif edebiliriz. Nebil, “Deep Packet Inspection, siz internete girdiğinizde haberleşmenizin içine bakar ve erişilmesini istemediği site gördüğünde onu engelleyerek oraya erişmenizin önüne geçer. Bant daraltma, adım adım yapılan bir işlem değil. O makineyi programladığınızda bantlar daralır ve erişim güçleşir” diyor.

'Bant daraltma, dijital bir hak ihlalidir'

Faruk Çayır | Ekran Görüntüsü: VOA Bant daraltma denince aklımıza ilk gelen şey, 13 Kasım’da İstiklal Caddesi’nde yaşanan patlama sonrası BTK tarafından Twitter, Facebook, Instagram ve YouTube gibi sosyal medya platformlarına uygulanan bant daraltma işlemi oldu. Hatta “bant daraltma” kavramı, pek çoğumuzun hayatına ilk kez o gün girdi. BTK, ne o akşam ne de sonrasında bu bant daraltma uygulamasının yasal dayanağına dair bir açıklama yaptı. Kararın yasal dayanağı, Alternatif Bilişim Derneği Başkanı ve Bilişim Hukukçusu Av. Faruk Çayır’ın CİMER üzerinden yaptığı bilgi edinme başvurusu sonrası ancak 25 Kasım’da öğrenilebildi. BTK, bu kararın Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında alındığını söyledi. BTK, bant daraltma işleminin yasal dayanağını açıkladı: "Biz kararı aldık, hakime de onaylattık" Peki, bant daraltma işlemi internet servis sağlayıcıları (İSS) tarafından mı yoksa Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) tarafından mı uygulanıyor? Çayır, alınan bant daraltma kararlarının ESB’ye gönderildiğini ve bu kararların Türkiye’deki tüm İSS’ler tarafından uygulanmak zorunda bırakıldığını söylüyor.  ESB’nin, Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında yetkilendirilen tüm internet servis sağlayıcıları ile internet erişim hizmeti veren diğer işletmecilerin katılımıyla oluşan ve koordinasyonu sağlayan bir kuruluş olduğunu belirten Çayır, “ESB’ye gönderilen bant daraltma kararlarının yasal anlamda tüm İSS’ler tarafından uygulanmak zorunda olması ve sorgulanaması bir sorundur. Şayet bu kararlar uygulanmazsa İSS’lerin sertifikaları iptal edilir. Bu anlamda BTK tarafından alınan hukuka aykırı kararlar ve sulh ceza mahkemeleri tarafından verilen içerik çıkarma ve erişim engeli kararları, dijital bir hak ihlali anlamını taşır” diyor.

'Bu hakkın ihlaline karşı iptal davası açabilirsiniz'

İnternette insan haklarının kullanılmasına ilişkin uluslararası anlamda Birleşmiş Milletler’in İnternette İnsan Hakları ve İlkeleri Şartı ile Avrupa Birliği’nin internette insan haklarına ilişkin tavsiye kararının olduğunu belirten Çayır, “Uluslararası sözleşmelerde yer alan insan haklarını ve temel özgürlüklerini güvence altına alan tüm yükümlülükler internet kullanımı bağlamında da geçerlidir” diyor ve bu hakkın ihlal edilmesi durumunda kullanıcıların ne yapması gerektiğini şöyle anlatıyor: “Kararın gerekçesini biliyorsak ya da elimizde kararın bir örneği varsa doğrudan kararı veren kuruma karşı idare mahkemelerinde iptal davası açılabilir. Bilgi edinme başvurusuna verilen cevap yeterli değilse veya hiç cevap verilmemişse Kamu Denetçiliği Kurumuna başvurarak tavsiye niteliğinde karar alınabilir. Yine aynı şekilde bilgi edinme başvurusu ile ilgili olarak iptal davası açılabilir. Bu kararların alınması ve uygulanması hukuka ve uluslararası düzenlemelere aykırıdır. Bu kararlara ilişkin açılan davalarda açık hak ihlalleri olduğu için kazanılma ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyorum.”