BTK, bant daraltma işleminin yasal dayanağını açıkladı: Biz kararı aldık, hakime de onaylattık

BTK, bant daraltma işleminin yasal dayanağını açıkladı: Biz kararı aldık, hakime de onaylattık
ALİ SAFA KORKUT

Taksim'deki patlamanın ardından sosyal medya platformlarına bant daraltma işlemi uygulayan BTK'nin, bunu hangi yasal dayanakla yaptığı belli oldu. Bilişim hukukçusu Faruk Çayır'ın CİMER'den ilettiği beş soruya tek cümlelik bir yanıt veren BTK, "Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında gerekli tedbirler alınmış olup bu tedbirler hakim tarafından onaylanmıştır" dedi.

13 Kasım Pazar günü İstiklal Caddesi'nde yaşanan patlamanın ardından olayla ilgili haberlerin engellenmesine yönelik bir dizi yaptırım uygulanmıştı.

Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre saat 16.20'de meydana gelen patlamanın ardından, Radyo ve Televizyon Üst Kurulunun (RTÜK) bağlı olduğu Kültür ve Turizm Bakanlığının talebiyle, saat 17.18’de patlamayla ilgili haberlere geçici olarak yayın yasağı getirilmişti.

Saatler 18.27'yi gösterdiğinde ise bu kez de İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliğinin kararıyla bir başka yayın yasağı getirilmişti. Üstelik bu, Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine verilen kararına aksine geçici bir yayın yasağı değildi.

Yayın yasağı kararlarıyla birlikte, patlama hakkında yapılacak olası haberlerin engellenmesi yetmemiş olmalı ki aynı gün olay hakkında bir başka sansür kararı daha geldi.

İhlas Haber Ajansı'nın (İHA), 18.30'da geçtiği haberde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK) Taksim'de meydana gelen patlama sonrası ortaya çıkan aykırı görüntülere ilişkin sosyal medya platformlarında bant daraltma uygulaması yaptığını duyurdu.

Böylelikle Twitter, Facebook, YouTube ve Instagram erişilemez duruma getirildi ve yayın yasağı kararından önce yapılan haberlere de ulaşılamadı.

Ancak yaklaşık 10 saat süren bu bant daraltma işleminin hangi yasa dayanak gösterilerek yapıldığı hiçbir şekilde açıklanmadı. Bilişim uzmanları ile hukukçular, bant daraltma uygulamasının herhangi bir yasal dayanağının olmadığını söylerken, işlemin hangi yasa dayanak gösterilerek yapıldığına dair bir bilgi, Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Avukat Faruk Çayır'ın girişimleri sonucunda ancak 12 gün sonra, 25 Kasım'da paylaşıldı.

'Hangi kurumun talebi üzerine, hangi gerekçe ve yasal dayanaklarla aldınız?'

Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden BTK'ye beş soru yönelterek ilgili bant daraltmasının gerekçesini öğrenmek isteyen Çayır, ilk olarak böyle bir karar alıp almadıklarını sordu ve aldılarsa kararın bir örneğini talep etti. Zira bant daraltma uygulamasına dair bugün dahi resmi bir açıklama yapılmış değil. Yalnızca işleme dair İHA haberi ve o gün uygulanan bant daraltma işleminin kendisi var. Çayır, diğer sorularında da böyle bir karar aldılarsa hangi kurumun talebi üzerine, hangi gerekçe ve yasal dayanaklarla aldıklarını; kararın Erişim Sağlayıcıları Birliği (ESB) tarafından mı yoksa BTK tarafından mı uygulandığını, uygulamaya ilişkin sosyal ağ sağlayıcılarından bilgi/belge talep edilip edilmediğini ve VPN ile giriş yapılarak paylaşılan görüntüler sonucunda yanıltıcı bilgilerin daha fazla artıp artmadığına dair bir rapor hazırlayıp hazırlamayacaklarını sordu.

Beş soruya tek cümlelik cevap: Kararı çıkarıp hakime onaylattık

BTK, bu beş soruya 25 Kasım’da, yalnızca bir cümleden oluşan bir cevap verdi: “CİMER'e yapmış olduğunuz bilgi edinme başvurunuz, ilgisi nedeniyle kurumumuza yönlendirilmiş olup, başvurunuz ile ilgili olarak kurumumuzun ihtisas birim(ler)inden alınan bilgi ‘5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin onuncu fıkrası kapsamında gerekli tedbirler alınmış olup bu tedbirler hakim tarafından onaylanmıştır’ şeklindedir.”

Cevapta bahsedilen kanunun 60. maddesinin 10. fıkrası, 2016 yılında olağanüstü hâl ilanının hemen ardından 15 Ağustos’ta çıkarılan 671 sayılı KHK ile düzenlenmiş.

İlgili düzenleme şu şekilde: "Anayasanın 22. maddesinde sayılan sebeplerden biri veya birkaçına bağlı olarak, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhurbaşkanlığı, alınması gereken tedbirleri belirler ve uygulanmak üzere Kuruma bildirir. Kurum Başkanı, Cumhurbaşkanlığının gerekli gördüğü tedbirlere ilişkin kararını derhal işletmecilere, erişim sağlayıcılara, veri merkezlerine ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirir. Bu kararın gereği, derhal ve kararın bildirilmesi anından itibaren en geç iki saat içinde yerine getirilir. Bu karar, yirmidört saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim kararını kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde karar kendiliğinden kalkar."

Çayır: 'Bu kanun maddesinin karara dayanak yapılması mümkün değil'

Bilişim hukukçusu Çayır, 13 Kasım'da uygulanan bant daraltma işlemini ve BTK'den aldığı yanıtı Free Web Turkey'e değerlendirdi.

Verilen cevabın birkaç yönden hem malumum ilanı niteliğinde hem de tuhaf olduğunu söyleyen Çayır, "Böyle bir karar alındığı söyleniyor ama kararın örneği, tarihi, sayısı, numarası, kararı alan ve imzalayan kişi ya da kişiler ile kararı 'onaylayan' mahkemeye dair hiçbir bilgi verilmiyor. 'Biz kararı aldık, hakime de onaylattık. Çok da sorgulamayın' gibi bir mantık işletiliyor" dedi.

Cevapta belirtilen maddenin ilgili fıkrasında bant daraltma uygulamasına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını kaydeden Çayır, "Ayrıca kanunda belirtilen istisnalardan hangisi esas alındı? 'Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması' sebeplerinden hangisi esas alındı? Meydana gelen terör olayını ve suçu engellemek İçişleri Bakanlığının görevidir. Suçun işlenmesi zaten önlenememiş ve olay gerçekleşmiş. Yani bu kanun maddesini dayanak göstererek ülkedeki tüm interneti kapatabilirsiniz. Bu sebeplerle de bu maddenin karara dayanak yapılması mümkün değil" diye konuştu.

'Böyle uygun gördük, çok da sorgulamayın deniliyor'

Sosyal medyaya uygulanan bant daraltma işleminin yalnızca haberleşme özgürlüğünü değil aynı zamanda ifade ve basın özgürlüğünü de kısıtladığını söyleyen Çayır, "İktidar, nerede eleştirilir ve görevini yapmadığıyla itham edilirse bu yetkisini orada kullanıyor. Bilgi talep ediyorsunuz, ‘Böyle uygun gördük, çok da sorgulamayın’ deniliyor" ifadelerini kullandı.

"Tarafsız ve bağımsız mahkemelerin, bu konuda verilmiş Anayasa Mahkemesi kararlarını dikkate almadan karar vermeleri, onların da bağımsızlığını ve tarafsızlığını kaybettiğini ortaya koyuyor" diyen Çayır, "Düşünün, alınan her kararı kabul ettikleri için artık onay makamı olarak görülüyorlar. Türkiye gibi yargı bağımsızlığının ve yargıya güvenin dip noktalara ulaştığı bir ülkede artık sulh ceza hakimliklerinin de BTK Başkanı gibi partili devlet memuru haline geldiğini söyleyebiliriz" dedi.