Türkiye Futbol Federasyonuna sansür yetkisi

Türkiye Futbol Federasyonuna sansür yetkisi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda  21 Aralık’ta kabul edilen 7346 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF), mahkeme kararı olmaksızın dilediği web sitesi içeriğine ve talep edilmesi halinde sitenin tümüne erişimi engelleme yetkisi verildi. Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve insan hakları hukukçusu, avukat Kerem Altıparmak bunun bir sansür yasası olduğunu belirterek anayasaya aykırı olduğuna dikkat çektiler.

ALİ SAFA KORKUT

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen 7346 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi ile birlikte 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da da değişiklik yapıldı ve kanuna eklenen maddeyle birlikte Federasyon Yönetim Kuruluna, yayın haklarının korunması gerekçesiyle mahkeme kararı olmaksızın dilediği web içeriğine ya da sitenin tamamına erişimi engelleme yetkisi verildi. Yasada yapılan değişiklik ile yetkinin kapsamı ve karar alma usulünü belirleme yetkisi de TFF’ye bırakıldı.

Düzenlemeye göre, ülke sınırları içerisindeki futbol karşılaşmalarına ilişkin yayınların internet ortamında kullanıma sunulduğunun tespit edilmesi durumunda ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım ve bölüm ile ilgili olarak (URL. vb.) erişimin engellenmesine Yönetim Kurulu tarafından karar verilebilecek. Engellenmesi istenen içeriğin engellenmesinin teknik olarak mümkün olmadığı durumlarda ise TFF Yönetim Kurulu, sitenin tamamına erişim engeli getirilmesine karar verebilecek. TFF Yönetim Kurulu, aldığı erişim engeli kararını Erişim Sağlayıcıları Birliğine iletecek. TFF’ye verilen yetkilerin yanı sıra, yasa değişikliği ile “erişimin engellenmesiyle ilgili iş ve işlemleri yapmak üzere TFF bünyesinde idari birim” kurulacak. Mahkeme kararı olmadan alınacak erişim engeli kararına karşı bir hafta içerisinde Sulh Ceza Mahkemesine itirazda bulunulabilecek.

Kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından birçok hukukçu, bunun bir sansür yasası olduğunu söyleyip düzenlemeye tepki gösterdi. Bilişim hukuku uzmanı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Bedii Kaya, bunun bir “ultra sansür yasası” olduğunu belirterek “düzenleme, anayasaya aykırıdır” dedi. Kaya, “Türkiye Futbol Federasyonuna dilediği web sitesine mahkeme kararı olmaksızın erişimi engelleme yetkisi verildi. Hem de bu yetkiyi de devretme imkanı tanındı. Bu, tartışmasız bir sansür düzenlemesidir! Anayasaya açıkça aykırıdır ve hiç bir hukuki güvence içermemektedir” ifadelerini kullandı.

Akdeniz: TFF, ‘sulandırılmış yetki’ verilen kurumlardan birisi oldu

İfade Özgürlüğü Derneği (İFÖD) kurucusu Prof. Dr. Yaman Akdeniz, bu tip hakim onayı olmadan yapılan yetkilendirmelerin yeni olmadığını belirterek bu tartışmanın sadece TFF’ye verilen yetki üzerinden yapılmasını eksik bulduğunu söyledi. “Türkiye'de Sağlık Bakanlığından Erişim Sağlayıcıları Birliğine, Türkiye Jokey Kulübünden Spor Toto Teşkilatına kadar birçok kuruma hakim onayı şartı aranmadan internet içerikleri ile web sitelerine erişim engelleme yetkisi verilmiştir” diyen Akdeniz, bu tip hakim onayına sunulmadan verilen erişim engelleme yetkilerinin “sulandırılmış yetki” olduğunu ve İFÖD olarak 2018'den beri yayınladıkları yıllık “EngelliWeb” raporlarında sulandırılmış yetki verilen kurum sayısının arttığına dikkat çektiklerini belirtti. Şimdi de benzer bir yetkinin TFF’ye verildiğini söyleyen Akdeniz, “Bu tip sistemler, sulandırılmış yetki verilen kurumların keyfi hareket etmesini ve karar alma süreçlerinin gizli olmasını sağlıyor. Dolayısıyla bu da sansüre yol açıyor” dedi. Türkiye'de çok ciddi bir sansür problemi olduğunu ve oluşturulan mekanizma içindeki en büyük sorunlardan birinin de Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından verilen siyasi nitelikli sansür kararları olduğunu söyleyen Akdeniz, “Dolayısıyla TFF’nin vereceği kararlara karşı yapılacak itirazların da Sulh Ceza Hakimliklerine yapılacağı unutulmamalıdır. 2007'den beri amaç hep sansür oldu ve bu tip sistemler sistematik sansür için kullanılıyor” dedi. Akdeniz, yargı yolu açık olmasına karşın TFF’ye verilen yetkinin diğer kurumlara verilen yetkiler gibi anayasaya aykırı olduğunu ifade etti.

Altıparmak: Anayasaya bütünüyle aykırı

İnsan hakları hukukçusu, avukat Kerem Altıparmak da TFF’ye verilen yetkinin anayasaya aykırı olduğunu ve sansürün önünü açtığını söyledi. TFF’ye verilen yetki ile ilgili en büyük sorunlardan birinin itiraz için yedi gün süre verilmesi olduğunu belirten Altıparmak, “Burada bir ölçüm sorunu var. Neden yedi gün yani? Bilgi Teknolojileri Kurumu, kamu düzeni ve milli güvenlikle ilgili konularda erişim engellemeyle ilgili karar veriyor ve buna rağmen bu karar 24 saat içinde hakim onayına sunuluyor. Normal şartlarda böyle bir yetki veriliyorsa 24 saat içerisinde hakim onayına sunma ve yürürlükten kaldırma koşulu getirmeleri gerekirdi” dedi.  Türkiye’deki erişim engelleme ve içerik çıkarma pratiklerinin bütünüyle anayasaya aykırı olduğunu söyleyen Altıparmak, “TFF’ye verilen bu yetki de onları hem sayıca arttırmış hem de açıklanamayan bazı farklılıklar getirmiştir” dedi. Altıparmak, TFF’ye ve benzer yapılara verilen bu yetkilerin en büyük probleminin muğlaklık ve öngörülemezlik olduğunu söyledi. Bu sebeple, bu yetkilerin keyfiyete ve kötüye kullanmaya çok açık olduğunu söyleyen Altıparmak, TFF’ye yetki veren ilgili maddede de muğlaklıklar olduğunu söyledi. TFF’nin bu yetkiyi aleyhindeki içerikler için kullanıp kullanmayacağı, kullanırsa itiraz durumunda yargıdan TFF aleyhine bir karar çıkıp çıkmayacağı hakkında konuşan Altıparmak, “Erişim engelleme ve içerik çıkarma kararlarındaki en büyük problem, vatandaşın habere ulaşamadığının farkında olmaması. Aynı anda neredeyse 500 erişim engelleme kararı çıkıyor. Bazen haberi yapanın bile erişim engelleme kararından bilgisi olmuyor. Yani, haberi engellenen kişi itiraz etmezse kullanıcının bundan haberi bile olmayacak ve böylelikle o haber ortadan kaybolmuş olacak. Dolayısıyla bu da kaçınılmaz olarak sansürün önünü açıyor” ifadelerini kullandı.