Sosyal ağlara sansür Meclis’te

Sosyal ağlara sansür Meclis’te

- Türkiye’de temsilci bulundurmazsa sosyal ağların internet bant genişlikleri yüzde 90’a kadar daraltılacak

- İçerik çıkarma yaptırımı yasada

- Türkiye’deki kullanıcıların verileri Türkiye’de tutulacak

- Google’dan geçmiş siliniyor

Deniz Ulaş AKP ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı, sosyal medyayı kontrol etmek amacıyla hazırladığı yasa teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. Teklife göre, Twitter, Youtube, Facebook gibi sosyal ağlar Türkiye’de temsilci bulundurmak ve kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırmak zorunda olacak. Bunu yerine getirmeyen sosyal ağlara önce 30 milyon TL’ye kadar idari para cezası kesilecek, ardından bu ağların internet bant genişliği hakim kararıyla %90’a kadar daraltılabilecek. Ayrıca sosyal ağlar, hukuka aykırı olduğu tespit edilen içerikleri kaldırmak zorunda kalacak. Sosyal medyaya yönelik ilk çalışmasını koronavirüs süreci başında kamuoyuyla paylaşan iktidar, gelen tepkiler üzerine taslağı geri çekmişti. Ancak Bakan Berat Albayrak’ın eşi Esra Albayrak’a yönelik Temmuz ayı başında yapılan hakaret içerikli paylaşımlar üzerine açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye muz cumhuriyeti değildir” diyerek sosyal ağlara ilişkin çalışmanın bir an önce Meclise getirilmesi talimatı verdi. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), buna ilişkin yaptığı çalışmayı tamamladı. AKP’nin teklifi, bugün Milliyetçi Hareket Partisinin (MHP) de imzasıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunuldu. İçerik çıkarma geliyor “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı teklife göre, Twitter, Facebook, Instagram ve Youtube gibi küresel ölçekli sosyal medya kuruluşları 5651 sayılı yasaya “Sosyal Ağ Sağlayıcısı” tanımıyla giriyor. Yasada, sosyal medya içeriklerine yönelik “erişimin engellenmesi”nin yanında ilk kez “içeriğin çıkarılması” da hukuki bir yaptırım seçeneği olarak yer alacak. Bu içerik çıkarmayı da sosyal ağ sağlayıcısı gerçekleştirecek. Temsilci bulundurma şartı Teklife göre; Türkiye’de günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirleyecek. Bunun amacı, “BTK, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu yasa kapsamında yapılan başvuruların cevaplandırılması ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesinin temini için” şeklinde açıklandı. Ağ sağlayıcı, belirleyeceği temsilcinin iletişim bilgilerini sitesinde yayınlayacak ve bunu Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) da bildirecek. Temsilcinin Türkiye vatandaşı olması zorunlu tutuldu. Temsilci yoksa önce ceza, sonra sansür Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, kademeli olarak yaptırım uygulanacak. Buna göre, bildirimden itibaren 30 gün içinde temsilci belirlemeyen sosyal ağ sağlayıcıya BTK Başkanı tarafından 10 milyon TL idari para cezası verilecek. Cezanın tebliğinden itibaren 30 gün içinde bu yükümlülük yerine getirilmezse ceza 30 milyon TL’ye çıkacak. Reklam yasağı İkinci kez verilen para cezasının tebliğinden itibaren 30 gün içinde halen temsilci belirlenmemiş ise BTK Başkanı tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanacak. Bu kapsamda yeni sözleşme kurulamayacak, buna ilişkin para transferi yapılamayacak. İnternetin fişi çekilecek Sosyal ağ sağlayıcısı, tebliğ tarihinden 30 gün içinde halen bu yükümlülüğü yerine getirmemişse bu kez BTK Başkanı tarafından ağ sağlayıcının internet bant trafiği bant genişliğinin yüzde 50 oranında daraltılması için Sulh Ceza Hakimliğine başvurulabilecek. Bu karardan sonra temsilci belirleme işlemi yapılmaması üzerine BTK Başkanı bu kez sosyal ağ sağlayıcısının internet bant genişliğinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması için hakime başvuracak. Hakim ikinci başvuru üzerinde vereceği kararında, yüzde 50’den düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilecek. Bu karara karşı BTK Başkanı, bir üst hakimliğe itiraz edebilecek. Hakim tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılara bildirilecek ve gereği en geç 4 saat içinde yerine getirilecek. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi halinde; verilen para cezalarının dörtte biri tahsil edilecek, reklam yasağı kaldırılacak ve hakim kararları kendiliğinden hükümsüz kalacak. İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara kurum tarafından da bildirim yapılacak. Kişilerin başvurularına yanıt zorunluluğu Türkiye’den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, kişilik haklarını veya özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği iddia edilen içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılan başvurulara, en geç 48 içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacak. Olumsuz yanıtlar, gerekçeli olarak verilecek. Bu kuralı yerine getirmeyen ağ sağlayıcıya 5 milyon TL’ye kadar idari para cezası verilebilecek. Ağ sağlayıcı, bu yükümlülükleri yerine getirmek üzere 3 ay içinde gerekli çalışmaları tamamlamak zorunda olacak. Sansür istatistikleri tutulacak Sosyal ağ sağlayıcı, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararlarının uygulanmasına ilişkin istatistikleri rapor olarak kuruma bildirecek ve bunları kendi internet sitesinden yayınlayacak. Bu kapsamda hazırlanacak ilk raporlar, 2021 yılı Ocak ayında kuruma bildirilmek ve internet sitesinde yayınlanmak zorunda. Bunu yerine getirmeyene de 10 milyon TL’ye kadar idari para cezası verilebilecek. Kişilik hakları ihlalleriyle ilgili içerikler en geç 4 saat içinde çıkarılmak zorunda olunacak. Hukuka aykırılığı hakim veya mahkeme kararı ile tespit edilen ve bildirime rağmen 24 saat içinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumlu tutulacak. Teklif maddesinde, “Bu hukuki sorumluluğun işletilmesi için içerik sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi veya içerik sağlayıcıya dava açılması şartı aranmaz” hükmü yer alıyor. Google’dan geçmişi temizleme İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talep etmesi durumunda hakim tarafından, başvuranın adının bu madde kapsamındaki kararı konu internet adresleri ile ilişkilendirilmemesine karar verilebilecek. Kararda, birlik tarafından hangi arama motorlarına bildirim yapılacağı gösterilecek. Kullanıcıların verileri Türkiye'de tutulacak Teklifle birlikte sosyal ağ sağlayıcıları, Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri almak zorunda kalacak. Eğer bu düzenleme hayata geçerse, bir ceza soruşturması kapsamında bir hesabın kime ait olduğu kolaylıkla öğrenilebilecek. Özellikle terör soruşturmalarında savcılık, dilerse hakim kararıyla bu kayıtlara el koyabilir. Ayrıca MİT, kendi yasası uyarınca tüzel kişi olan bu sosyal ağ sağlayıcıdan, Türkiye’deki kullanıcıların bilgilerine erişebilir. Bu durumda, ağ sağlayıcı bunları istihbarat ile paylaşmak zorunda. Teklifin gerekçesi Teklifin “genel gerekçe” bölümünde, düzenlemeye neden ihtiyaç duyulduğu anlatıldı. Sosyal ağ sağlayıcıların geniş çaplı kullanıcı sayıları ile kullanıcı verilerinden yararlanarak elde ettikleri milyarlarca dolar gelire rağmen, kişilerin haklarının korunması noktasında ihtiyaç duyulan önleyici ve koruyucu mekanizmaları geliştirmedikleri ya da etkin kullanmadıkları ve devletlerin haklı taleplerine direnç gösterdikleri iddia edilen gerekçede, şu değerlendirmede bulunuldu: “Bunun sonucunda temel hak ve özgürlüklerin korunması noktasında devletlere düşen pozitif yükümlülüğün yerine getirilmesinde zorluklar yaşanmaktadır. Bu zorlukların, internet ortamının iletişim, bilgi edinme, paylaşım ve eğlence gibi iyi ve yararlı amaçlarla kullanıldığı alanlarda ortaya çıkmadığı şüphesizdir. Fakat, internet ortamının; ulusal sınır tanımayan olgusu, hızlı erişim ve geniş paylaşım kolaylığı sağlaması, dağıtık, çok değişkenli ve dinamik küresel ağ yapısı nedeniyle kötü niyetli kullanıcıların kimliklerini gizleyerek yasa dışı iş ve eylemlerini hayata geçirmesine fırsat tanıdığı da gözden uzak tutulmamalıdır. Dolayısıyla, sahte isim ve hesaplarla yasadışı içerik oluşturup paylaşma, farklı siyasi düşüncelerdeki kişilere, boşandığı eski eşine, herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerine, farklı dinlere veya milletlere yönelik küfür, iftira veya hakaret etmek amacıyla kullanıldığı durumlarda internet, düzenleme yapılması gerekli alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durumda kişilik hakları ihlal edilen bireyler, anayasal güvence altında olan haklarının korunması noktasında devletten beklenti içine girmektedirler. Devletlerin bu alandaki pozitif yükümlülüğü, temel hak ve özgürlüklerin tezahürü bakımından devlete doğrudan müdahale yetkisi verirken, birbiriyle yarışan veya çakışan alanlarda daha dikkatli ve hassas adımlar atma sorumluluğunu da ortaya çıkarmaktadır. Özellikle, kişilik haklarını korunması ve özel hayatın gizliliğinin korunması amacıyla ulusal mahkemeler tarafından verilen kararların uygulanması bakımından, ulusal sınırları aşan niteliğe sahip bu teknoloji karşısında etkin bir mekanizma oluşturulması önem arz etmektedir.” Meclis’te açıklama yapan AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, teklife ilişkin “Sosyal medyadaki hakarete, küfre, bu medya aracılığıyla yapılan tacizlere son vermeyi hedefliyoruz" dedi. Yaman Akdeniz: İnternet daha fazla sansürlenecek Teklifi değerlendiren İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, internetin daha fazla sansürleneceğini kaydetti. Türkiye'den mevcut düzende 2019 sonu itibarı ile 408 bin 494 web sitesi, 130 bin URL adresi, 7 bin Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin YouTube videosu ve 6 bin 200 Facebook içeriğinin erişime engellendiğini ifade eden Akdeniz, şu tespitlerde bulundu: “Türkiye'deki mevcut yapıda erişim engelleme yetkisi sadece yargı organlarına verilmemiş. BTK, ESB, Sağlık Bakanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Milli Piyango, Spor Toto, Türkiye Jokey Kulübü, Diyanet İşleri Başkanlığı, RTÜK ve hatta Diyanet'e erişim engelleme yetkisi verilmiş. Türkiye’de demokratik kurumlar ve hukuk devleti kuralları işlemiyor. Sulh ceza hakimlikleri 5651 sayılı yasa kapsamında siyasilerden gelen tüm talepleri kabul ediliyor, tüm itirazlar ise reddediliyor. Tek taraflı işleyen bir mekanizma zaten oluşturulmuş. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular ortalama 5 senede sonuçlanıyor. Wikipedia ile ilgili başvuruların karara bağlanması 2.5 sene sürdü. Birgün, Cumhuriyet, Sendika.org ve siyasihaber.org tarafından yapılan başvurular ise ortalama 5 senede sonuçlandı.” Teklifteki, sosyal ağ sağlayıcılarının ​Türkiye’deki kullanıcılarının verilerini ​Türkiye’de barındırma ​bölüme işaret eden Akdeniz, “Eğer lokalizasyon sağlanır ve veriler Türkiye'de tutulursa, bu verilere erişim yine sulh ceza hakimlikleri eli ile ve diğer resmi makamlar tarafından (BTK vs) ulaşmak, erişmek ve hatta topluca bu verileri elde etmek kolaylaşacak. Kullanıcılar şeffaflaşacak, soruşturmalar artacak.” dedi. Akdeniz, sulh ceza hakimlikleri tarafından erişime engellenen hesap ve içeriklerin, Twitter ve diğerlerinin içerikleri kaldırmaz veya hesapları kapatmazsa o zaman haklarında tazminat davası açılabileceğini belirterek, “Dolayısıyla, platformlar ‘zorunlu olarak’ bu kararlara uymak zorunda kalacak” ifadesini kullandı. Kişilik hakları ihlalleriyle ilgili erişime engellemenin yanında, bundan sonra “içerik çıkarma” yaptırımı da uygulanacağının altını çizen Akdeniz, şöyle dedi: “Amaç interneti eleştiriden temizlemek. İçerik çıkartma kanuna eğer eklenirse zorunlu olarak tüm haberler silinecek ve kaldırılacak. Hükümet geriye doğru kendisini aklayacak ve tüm yolsuzluk ve eleştirel haberler yok edilecek. Tüm haber siteleri sulh ceza hakimlikleri kararlarına uyup, erişime engellenen içerikleri kaldırmak zorunda kalacaklar. Sansür genişleyecek, geriye dönük tüm hükümet eleştirileri içeren haberlerin silinmesi sağlanacak. Bu içeriklerin adresleri de arama motorlarından çıkartılacak. Sonuç itibariyle sosyal medya platformlarının AKP’nin sansür teklifini kategorik olarak reddetmeleri gerektiğini ve Türkiye'de yasal temsilcilik açmamaları gerektiğini düşünüyorum.”