Musk'ın Starlink teklifi reddedildi: ‘Hükümet, kontrol altına alamamaktan endişelenmiş olabilir’

Musk'ın Starlink teklifi reddedildi: ‘Hükümet, kontrol altına alamamaktan endişelenmiş olabilir’
ALİ SAFA KORKUT
Bloomberg'in haberine göre, Elon Musk deprem bölgelerinde internet bağlantısında yaşanan sorunlar nedeniyle Starlink uydularını Türkiye'ye göndermeyi teklif etti. Bir hükümet yetkilisi ise Türksat'ın yeterli olduğunu söyleyerek bunu reddetti. Konuya dair henüz resmi bir açıklama yapılmazken bilişim uzmanları "Hükümet, yaklaşan seçim öncesi ve seçim sırasında Starlink’i kontrol altına alamamaktan endişelenmiş olabilir" dedi. Kahramanmaraş ve Gaziantep merkezli depremlerde arama kurtarma çalışmaları sürüyor. Ulusal ve uluslararası çok sayıda yardım organizasyonunun faaliyetlerini sürdürdüğü çalışmalarda iletişim konusunda büyük sorunlar yaşanıyor. Siber güvenliği ve internetin yönetimini izleyen gözlemci kuruluş NetBlocks’a göre depremin ilk gününde bölgedeki internet bağlantısı neredeyse tamamen koptu. NetBlocks’un yayımladığı son verilere göre ise özellikle Hatay, Adıyaman, Osmaniye ve Kilis’te internet bağlantısı hâlâ çok zayıf durumda. Bununla birlikte bölgedeki GSM operatörlerinin şebekelerinde de kopmalar yaşanıyor. Bloomberg’de yer alan habere göre internet erişiminde yaşanan bu güçlüğün dünya basınında da yer bulması üzerine Starlink uydusunun geliştiricisi Space X şirketinin CEO’su Elon Musk da harekete geçti. Musk, Türkiye hükümet yetkilileriyle iletişime geçerek Starlink uydularını gönderebileceğini söyledi. Ancak bir hükümet yetkilisi Türksat'ın yeterli olduğunu belirterek bu teklifi reddetti. Elon Musk’ın bir kullanıcıya verdiği şu yanıt da iddiaları doğrular nitelikte: Konuya dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bilişim uzmanları Füsun Sarp Nebil ve Ahmet Alphan Sabancı ise hükümetin yaklaşan 2023 seçimleri öncesi ve seçim sırasında Starlink’i kontrol altına alamamaktan korktuğu için bunu yapmış olabileceğini söyledi.

‘Böyle durumlarda Starlink daha sağlıklı’

Bilişim uzmanı Füsun Sarp Nebil, Starlink’i “yüksek hızlı internet sağlamak için tüm dünyayı kapsayan alçak yörünge uyduları” olarak tanımlıyor.  Nebil, “Eskiden uydular askeri, navigasyon veya karasal yayın amaçlı kullanılırdı, Starlink ise yalnızca internet için konumlandırılan bir uydu. Küresel internet kapsama alanı sağlamayı amaçlayan bir uydu takımyıldızı sistemi ve alçak irtifada yer alıyor. Yerde terminalleri var. Yüksek irtifa uydularında, bağlantıya erişmek için yer istasyonları gerekiyor ancak Starlink alçak irtifada yer alıyor ve yer istasyonuna gerek duymuyor” dedi. Teknolojist Ahmet Alphan Sabancı da özellikle Ukrayna gibi zor şartlar altındaki bölgelerdeki kullanımına bakıldığında, Starlink’in olumsuz koşullarda internete erişmek için etkili olduğunu söyledi:  “Ülkemizde kullanılan internet servisinde bağlantımızı, internet servis sağlayıcısı (İSS) şirketlere ait altyapı ve kablolar üzerinden sağlıyoruz. Starlink gibi uydu temelli servislerde ise internet bağlantısı özel terminallerin uydu üzerinden sinyal transferi yapmasıyla sağlanıyor. Uydu internet servisleri böyle zamanlarda normal internet servislerine göre daha sağlıklı olabiliyor çünkü sinyal ve trafik alışverişi için bölgedeki fiziksel yapılara ihtiyaç duymuyorlar ve o yapılara veya kablo hatlarına gelebilecek bir zarardan da etkilenmiyorlar.”

‘Yaklaşan seçimler düşünülerek reddedilmiş olabilir’

Starlink’in özellikle hız açısından çok başarılı olduğunu söyleyen Nebil, hükümetin, Musk’ın yardım teklifini neden reddettiğini anlayamadığını söyledi: “Starlink’i neden reddettiklerini hükümete sormak lazım. Seçime yaklaşıyoruz, muhtemelen interneti zaten engelleyecekler. ‘Uyduyu bir kez içeriye kabul ettik mi burada kalır, kontrol edemeyiz’ diye düşünüyor olabilirler. Şu an İran’da Starlink uyduları yer alıyor ve paylaşımlar dünyaya bu şekilde yayılıyor. Hükümet de ondan endişe etmiş olabilir.”

‘Böyle bir felakette yalnızca mevcut internet imkânlarına güvenmek makul değil’

Sabancı da tıpkı Nebil gibi bu teklifin reddedilmesine anlam veremediğini belirtti ve ekledi: “İçerisinde bulunduğumuz noktada herhangi bir yardımın kabul edilmemesi için bir gerekçe göremiyorum. Elimizde daha fazla iletişim imkânı olmasının kimseye bir zararı yok, aksine faydası olacaktı.” Sabancı, şöyle devam etti: “Böyle büyük bir felaket karşısında sadece ülkedeki mevcut internet imkanlarına güvenmenin makul bir hareket değil. 10 şehri birden vuran ve internet hizmetine ciddi bir hasar veren bir deprem sonrasında iletişim ihtiyacını karşılamak için çok daha fazla kaynağa ihtiyaç duymamız bunun göstergesi. Depremin üçüncü gününde bile birçok şehirden mobil operatörlerin hizmet veremediği haberlerini almamız da bunu kanıtlıyor.”

‘Starlink’i kontrol altına alamamaktan endişelenmiş olabilirler'

“Burada en büyük çekince Starlink ile sağlanacak internet servisinin yeterince kontrol altına alınamama ihtimali olabilir. Ülkemizde 5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" ile internet trafiğini kontrol ve düzenleme konusunda internet servis sağlayıcılara ciddi bir sorumluluk yüklenmiş durumda. Starlink’in henüz Türkiye’de onaylanmamış olmasının bu sorumluluklar ve Starlink’in karşılamak isteyip istememesiyle alakası olabileceği gibi şu anda ülkemize girecek Starlink donanımlarında bunu talep etmektense doğrudan teklifi reddetmeyi de tercih etmiş olabilirler.”

‘Kapsama alanları, operatörlerin söylediği gibi geniş değil’

Özellikle Antakya, Osmaniye, Kilis ve Gaziantep’te internet bağlantısı gibi telefon şebekeleri de oldukça kötü durumda. Depremzedeler ve bölgeye giden yayımcılar, şebekelere bağlanmakta güçlük çektikleri için bilgi aktarımında zorlanıyor. Nebil, Türkiye’deki 3G ve 4G kapsama alanlarının da operatörlerin söylediği gibi geniş olmadığını, dijital platformların raporlarına bakıldığında bunun görüldüğünü söyledi: “Kullandığınız Twitter, YouTube, Netflix vb. dijital platformların barındırıldığı bulut servisler sizin hızınızı ölçüyor ve ‘Türkiye’deki hızlar budur’ diye tersine raporluyor. Bu hızlarla oluşturulan grafiklere baktığınız zaman Türkiye’de 3G’nin maksimum yüzde 50, 4G’nin ise yüzde 15’lerde olduğu görülüyor. O da yalnızca kıyılarda ve büyük şehirlerin merkezlerinde. Büyük şehirlerden uzaklaştıkça kapsama alanı 2G’de kalıyor.” Turkcell’in, acil durumlarda kullanılacağını duyurduğu "Dronecell" hizmetini de eleştiren Nebil, “Turkcell, dört yıl önce 'Dronecell' adını verdiği hizmet ile drone’ları mobil radyo baz istasyonlarına çevirdiklerini ve ihtiyaç olduğunda deprem, sel gibi acil durumlarda da hizmet vereceğini söylemişti. Ancak bugün bölgede yok. Ayrıca, Ulaştırma Bakanı ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu da 2018’de 5B uydusuyla internet hızının 56 Gbps'ye çıkacağını söylemişti. Şimdi nerede o hız?” dedi. Dronecell'in akıbetini sormak üzere Turkcell yetkililerine ulaşmaya çalıştık ancak şirketin basın biriminden bir yetkili "Tüm yöneticiler kriz toplantısında. Görüş alamazsınız" yanıtını verdi.