Dünyada Sansür Gündemi (24-30 Temmuz)

Dünyada Sansür Gündemi (24-30 Temmuz)

Dünya çapında insan hakları aktivistleri, gazeteciler ve muhalifler ‘hack’lendi İran’da devam eden su protestolarında mobil internet engellendi Rusya hapisteki muhalefet lideri Alexei Navalny’e internette de nefes aldırmıyor EFF, ABD Posta Hizmetleri’ni sosyal medya gözetleme programını mahkemeye götürdü Facebook’un Asya’da uzlaşı politikası hükümetlere yarıyor Instagram’ın yeni “hassas içerik filtresi” daha fazla sansür endişesini beraberinde getirdi Tigray’de çatışan taraflara internet sansürüne son verin çağrısı

Dünya çapında insan hakları aktivistleri, gazeteciler ve muhalifler ‘hack’lendi

Dünya çapında kırktan fazla hükümet ile çalışan ve casus yazılım sektörünün liderlerinden İsrail merkezli NSO’nun müşterileri tarafından 2016’dan bu yana oluşturulduğu düşünülen ve üzerinde 50.000 telefon numarasının bulunduğu listenin sızdırılması üzerine the Guardian ve onaltı medya kuruluşu tarafından başlatılan araştırma, akıllı telefonlar üzerinden çeşitli şekillerde bilgi toplayabilen ve telefon kullanıcısının önceden herhangi bir link veya mesaja tıklamasına gereksinim duymayan Pegasus casus yazılımının hükümetler tarafından demokrasi aktivistlerini, yolsuzlukları soruşturan gazetecileri, avukatları ve siyasetçileri gözlemlemek için kullanıldığını ortaya çıkardı. The Guardian genel yayın yönetmeni Katharine Viner’ın insan hakları aktivistlerinin, siyasetçilerin ve diğerlerinin gözetlenmesinin “rahatsız edici bir yolu” olarak tanımladığı Pegasus programının üreticisi olan NSO Group, Uluslararası Af Örgütü ve Forbidden Stories tarafından gerçekleştirilen teknik incelemeler sonrası açıklanan sonuçların “abartılı” olduğunu belirterek ve müşterisi olan hükümetlerin insan hakları sicillerinin casus yazılım uygulamaları satılmadan önce derinlemesine araştırıldığını iddia ederek kendisini savundu. https://www.theguardian.com/world/2021/jul/18/revealed-leak-uncovers-global-abuse-of-cyber-surveillance-weapon-nso-group-pegasus 

İran’da devam eden su protestolarında mobil internet engellendi

Dünya çapında internet özgürlüğünü gerçek zamanlı olarak gözlemleyen NetBlocks’un raporuna göre ağır kuraklık yaşayan İran, ülkenin Huzistan eyaletindeki güney şehirlerinde geçtiğimiz haftadan beri devam eden su protestolarını kontrol altına almak için 15 Temmuz’dan itibaren bölgesel internet yavaşlatmaları ile mobil interneti engelledi. İnternet kullanıcılarının büyük oranda mobil internete bağımlı olduğu eyalette internetin ciddi şekilde yavaşlatılmasının protestolar devam ederken halkın siyasi hoşnutsuzluğunu ifade etmelerinin, birbirleri ve de dış dünya ile iletişim halinde olmalarının önünde engel teşkil edebileceği belirtildi. https://netblocks.org/reports/mobile-internet-disrupted-in-iran-amid-khuzestan-water-protests-1yPjK9AQ 

Rusya hapisteki muhalefet lideri Alexei Navalny’e internette de nefes aldırmıyor

Rusya’da tüm medya mecralarını denetleme, kontrol ve düzenleme ile yetkili Roskomnadzor, şahsi web sitesi de dahil olmak üzere tutuklu muhalif Alexei Navalny ile ilişkili 49 web sitesine erişim engeli getirdi. Navalny’nin ekibi tarafından yapılan açıklamaya göre engellenen siteler arasında yalnızca navalny.com ve Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nın (FBK) web sitesi değil geçtiğimiz ay “aşırılıkçı” olarak tanımlanan ve Navalny ile ilişkili ya da Navalny’i destekleyen organizasyonların web siteleri de bulunmakta. Putin’in Eylül’de gerçekleştirilecek seçimlere hazırlığı olarak yorumlanan bu sansürlemeyi doğrulayan Roskomnadzor, Navalny ile ilişkili web siteleri savcılık talebi üzerine erişimlerine engel getirildiğini doğruladı. STK’ların da dışarıdan fon alması durumunda “istenmeyen organizasyon” ilan edilmesine imkan veren yasaya dayanan Rusya Federasyonu Başsavcılığı geçtiğimiz haftalarda yaptığı yolsuzluk haberleri ile bilinen bağımsız haber portalı Proekt’i “istenmeyen organizasyon”, çalışanlarını ise “yabancı ajan” ilan etmişti.  https://www.dw.com/en/russian-regulator-blocks-alexei-navalnys-website/a-58645573 

EFF, ABD Posta Hizmetleri’ni sosyal medya gözetleme programını mahkemeye götürdü

ABD merkezli, dijital hakları savunan sivil toplum örgütü The Electronic Frontier Foundation (EFF), ABD’nin federal Posta Hizmetleri kurumunu ve ona bağlı kolluk gücünü sokak protestoları öncesinde sosyal medya kullanıcılarının gönderilerini gizlice tarayan programının detaylarını açıklaması için Bilgi Edinme Hürriyeti Yasası bağlamında dava etti.  16 Mart tarihinde ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Posta Hizmetleri’nin kolluk gücü olan USPIS tarafından toplanan ve analiz edilen sosyal medya verilerine dayanarak kolluk güçlerini ülkenin çeşitli yerlerinde sokak protestoları planlanmakta olduğuna dair kurumlar arası yazışmalar ile uyardığı ortaya çıksa da USPIS gizli sosyal medya izleme programı hakkında herhangi bir detay paylaşmayı reddediyor. EFF kamu yararı hukukçusu Houston Davidson, mahkemeye giderek USPIS’ı gizli sosyal medya izleme programının detaylarını paylaşmaya zorlamak istediklerini ve bunun vatandaşların “protesto haklarının korunması” için gerekli olduğunu belirtti. EFF hukukçularından Aaron Mackey ise otosansür gerçeğine vurgu yaparak “insanların sosyal medya aktivitelerinin izlenip derlenmesi ifade özgürlüğünün baskılanmasıdır” diyerek davanın önemini vurguladı. https://www.eff.org/press/releases/eff-sues-us-postal-service-records-about-covert-social-media-spying-program 

Facebook’un Asya’da uzlaşı politikası hükümetlere yarıyor

Nikkei Asia tarafından hazırlanan haber dosyası ABD, Kanada ve Avrupa gibi geleneksel pazarlarında büyümekte zorluk çeken Facebook’un Asya- Pasifik bölgesinde yüksek büyüme vaat eden pazarlara daha fazla erişebilmek ve halihazırdaki erişimini korumak için çoğu zaman hükümetlerin sansürcü politikalarına dolaylı ve doğrudan boyun eğdiğini gösteriyor. Dosya, önemli addettiği pazarlar olan Hindistan, Vietnam, Filipinler ve Endonezya gibi ülkelerde Facebook’un hükümetlerin sansür taleplerini doğrudan karşılayarak veya iktidarlar tarafından finanse ve organize edilen “troll” ordularını görmezden gelerek başta azınlıklar, savunmasız gruplar, muhalif siyasetçiler, insan hakları aktivistleri olmak üzere ülke vatandaşlarının hedef alınmasına, gözetlenmesine ve yanlış bilgilendirilmesine önayak olduğunun altını çiziyor.  2020 yılında Facebook’un siyasi manipülasyonlara göz yumduğunu ifşa etmesi sonucu kovulan ve Nikkei Asia’ya konuşan veri bilimci Sophie Zhang, Facebook’un kutsal kabul ettiğini iddia ettiği ifade özgürlüğü gibi ilkeleri savunurken kendi önceliklerine göre ülkelere karşı tutumunun değiştiğini belirtti.  https://asia.nikkei.com/Spotlight/The-Big-Story/Losing-Face-the-perils-of-Facebook-s-Asia-strategy 

Instagram’ın yeni “hassas içerik filtresi” daha fazla sansür endişesini beraberinde getirdi

Geçtiğimiz hafta Facebook Instagram’a yalnızca “Keşfet” bölümünü ilgilendiren ve kullanıcıların hassas içerikleri görüp görmemelerini kontrol ederek Instagram tecrübelerini iyileştireceğini iddia ettiği yeni “hassas içerik kontrol” işlevini tanıttı. Instagram algoritması tarafından “hassas içerik” olarak belirlenen içeriklerin görüntülenme kontrolünü “İzin ver.”, “Sınırla” ve “Daha fazla sınırla.” seçenekleri ile düzenleyen bu yeni uygulamanın halihazırda uzun süredir eleştiri konusu olan “gölge yasaklama (shadow ban)” gerçeğini özellikle savunmasız gruplardan bireyleri, sanatçıları hedef alarak kötüleştireceğinden endişe ediliyor. Los Angeles’ta yaşayan ve 400.000 takipçili hesabından ırkçılık, transfobi ve trans kimliği hakkında da paylaşımlar yapan ve kendisi de siyah trans bir kadın olan Ashlee Marie Preston, yeni kontrol hakkındaki endişeleri doğrular nitelikte paylaşımlarının etkileşiminin büyük oranda düştüğünü çünkü kendisinin ve onun gibi insanların kimliklerinin ve tecrübelerinin birileri için daima “hassas” ve “güvensiz” olacağını belirtti. https://www.nbcnews.com/news/nbcblk/will-instagrams-new-sensitive-content-filter-censor-black-users-rcna1528 

Tigray’de çatışan taraflara internet sansürüne son verin çağrısı

Access Now ve #KeepItOn , Tigray’de çatışan taraflara izlenebilirlikten kaçmak için düzenli olarak uyguladıkları internet karartmalarına son vermeleri çağrısında bulundu. 2020 yılının Kasım ayından beri Etiyopya’nın Tigray bölgesinde Etiyopya hükümeti, Etiyopya hükümetini destekleyen komşu Eritre ordusu ve isyancı güçler arasında devam eden ve bölgesel bir çatışmaya dönüşme potansiyeli bulunan çatışmalar boyunca çatışmanın tarafları düzenli olarak internet kesintileri uyguluyor. Bu kesintilere rağmen bölgede çatışmanın tarafları tarafından sistematik olarak işlenen savaş suçlarının haberleri medyada yer bulmaya devam ediyor. Access Now ve #KeepItOn ,internet kesintilerinin çatışma tarafları tarafından işlenen vahşeti gizlemeye yönelik adımlar olduğunu belirterek 18 Haziran’da yaptıkları çağrıyı yineledi. Access Now’dan Felicia Anthonio, internet erişimine müdahale edilmesinin yalnızca “durumun gazeteciler ve insan hakları savunucuları tarafından izlenmesini” değil aynı zamanda hayati olan yardımların da sivil halka ulaştırılmasını engellediğini belirtti. https://www.accessnow.org/tigray-internet-shutdowns/