Dünyada sansür gündemi (10-16 Nisan)

Dünyada sansür gündemi (10-16 Nisan)
  • AB yapay zeka uygulamaları kullanımına kısıtlama getiriyor
  • Meksika’da sosyal medya platformlarına yönelik kanun teklifi
  • İran internet gözetiminde Çin’in desteğini alacak
  • Çin’de feminist içerik ve hesaplar sansürleniyor
  • Hindistan’da aktivistler yüz tanıma teknolojileri konusunda endişeli
  • Anket: ABD’nin Florida eyaletinde seçmen platformlara güvenmiyor

AB yapay zekanın toplu gözetimde kullanımını kısıtlıyor

Avrupa Birliğinin basına sızdırılan yeni bir düzenlemesi yapay zeka uygulamalarının toplu ve ayrım gözetmeksizin kullanımını kısıtlıyor.  Düzenlemelerde kullanıcıların zayıf yanlarını hedef alacak şekilde onlar hakkında “bilgileri veya tahminleri” kötüye kullanmak da yasaklanıyor. Sızdırılan düzenlemelere göre Avrupa Komisyonu yüksek risk olarak tanımlanan yapay zeka sistemlerinin bir kısmını tamamıyla yasaklayacak. Bu tür istemleri kullanan şirketleri 20 milyon Euro’ya kadar para cezaları bekliyor. Düzenlemenin son hali 21 Nisan’da yayınlanacak. Buna göre üretim, iklim değişikliği modellemesi veya enerji ağının daha etkili olması gibi işlemlerde yapay zeka sistemleri kullanılabilecekken, örneğin CV’leri otomatik olarak eleyen algoritmalar, kredi notu veya sığınma veya vize başvurusu gibi değerlendirme işlemlerinde kullanılan sistemler “yüksek risk” olarak değerlendiriliyor. Düzenlemeyle, Çin’de uygulanan sistem gibi  bireylerin ve işyerlerinin güvenilirliğini ölçen sosyal puanlama sistemleri ise tümüyle yasaklanıyor.  Bazı uzmanlar, düzenlemenin olumlu olduğunu söylese de, düzenleme metninin kısıtlamalarla ilgili ifadelerde muğlak olduğu ve yasanın çevresinden dolaşmaya olanak verecek birçok açığa sahip olduğunu belirtiyor.     

Meksika’da yeni sosyal medya yasası

Meksika’da Şubat ayı başında sunulan ve sosyal medya ağlarını düzenlemeyi hedefleyen kanun tasarısı tartışma yaratmaya devam ediyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), 14 Nisan’da yayınladığı bir açıklamada senato çoğunluk grubu lideri Ricard Monreal’in gündeme getirdiği kanun teklifinin sosyal medya şirketlerini çok geniş tanımlanmış içerikleri sansürlemek zorunda bırakacağını söyleyerek Senatör Monreal’e kanun teklifini geri çekmesi çağrısında bulundu. Ocak ayında Twitter ve Facebook gibi platformların eski ABD Başkanı Donald Trump’ın hesaplarını askıya almasından sonra Başkan Andres Manuel Lopez Obador’un partisi Morena’nın Genel Başkanı olan Senatör Monreal, sosyal medya platformlarına yeni kurallar getiren bir kanun teklifi sunmuştu.  Tasarıda, Meksika telekomünikasyon ve yayıncılık düzenleme kurulu Federal Telekomünikasyon Enstitüsü (IFT), içerik moderasyonlarında son karar mercii olarak tanımlıyor ve sosyal medya sağlayıcılarının içerik veya hesap kaldırmalarına karar verme yetkisi kazanıyor. IFT’nin isteklerine uymayan şirketleri ağır para cezaları bekliyor. Tasarıda Meksika içinde 1 milyondan fazla kullanıcısı olan ağların IFT’den izin alma zorunluluğu da geliyor.  HRW Kuzey ve Güney Amerika Direktörü José Miguel Vivanco yaptığı açıklamada, tasarının ifade özgürlüğüne onlarca yıldır en ağır darbeyi vuracak düzenlemeler içerdiğini söyledi.

Çin’de %91 doğruluk oranı olan yapay zeka sansürü iddiası

14 Nisan’da South China Monitoring Post’ta yayınlanan bir habere göre Çin’de Shenyang Ligong Üniversitesi ve Çin Bilimler Akademisinden bir grup araştırmacı sansürlenecek “sakıncalı bilgiyi” %91 doğruluk payıyla tespit edebilen bir yapay zeka filtresi geliştirdi. Geleneksel makine filtreleri bu tür otomatik sansürleme için anahtar kelimeler kullanıyor ve doğruluk payı %70 oluyor. İnsanlar tarafından eğitilmesi gereken yapay zeka teknolojisi ile ise bu oran ancak %80’e kadar çıkabiliyor. Söz konusu araştırmacılar geliştirdikleri yapay zeka teknolojisinin %91 üzerinde doğrulukla çalıştığını ve insanlar tarafından eğitilmesine gerek olmadığını öne sürdü. Baş araştırmacı Li Shu ve ekibinin yazdığı makale, Pazartesi günü Journal of Chinese Computer Systems’da yayınlandı. Çin’de internet sıkı bir şekilde kontrol ediliyor ve hükümet “sakıncalı” içeriği belirlemek için çok fazla sayıda sensör ve filtre kullanıyor. 

Çin’in Douban platformu feminist hesapları sansürlüyor 

14 Nisan tarihinde Quartz’da yayınlanan bir habere göre Çin’de faaliyet gösteren Douban sosyal platformu ülkede 6B4T adıyla bilinen feminist hareketle bağlantılı hesapları sansürlüyerek, feminist aktivistlere baskı uygulayan Pekin hükümetine hizmet ediyor.  6B4T hareketi kadınların patriyarkal ürünleri boykot etmesini savunan feministlerden oluşuyor. Kitap ve film eleştiri sitesi olan Douban, 12 Nisan Pazartesi günü çoğunluğu 6B4T hareketiyle ilgili feminist grupların oluşturduğu 10 adet tartışma forumunu kapattı.  Douban, kullanıcılara gönderdiği bir bildirimde forumların “ekstremizm ve radikal siyasi ve ideolojik görüşleri savunma” nedeniyle kapatıldığını belirtti. Şirket açıklamasında kullanıcılardan aldığı şikayetlerin yanı sıra Çin’in internet düzenlemelerine de atıf yaptı. 

Çin, İran’a vatandaşlarını gözetlemesi için destek verecek

Çin ve İran arasında Şubat ayında imzalanan ve tüm detayları kamuoyuyla henüz paylaşılamayan bir anlaşmaya göre Çin, İran’ın interneti kontrol etmesine destek olacak. 11 Nisan’da anlaşmayla ilgili açıklama yapan Tahran milletvekili Mahmoud Nabavian İran’ın internet üzerinde tam denetimi olmadığını söyleyerek, Çin ile imzalanan anlaşmanın “siber alanın denetleme”si yönünde önemli olduğunu söyledi. Iran Focus’un haberine göre, 25 yıllığına imzalanan anlaşma İran’da yurttaşların online söylemleri üzerindeki mevcut baskının daha da artmasına yol açacak.  Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 2010 yılında İran’ı “İnternetin Düşmanları” olarak sınıflandırılan 13 ülke arasında sıralamıştı. Freedom House’un internet özgürlükleri raporuna göre İran 100 üzerinden 15 özgürlük puanıyla “özgür değil.” Freedom House’a göre internetteki içeriğin gözetiminde ve izlenmesinde İran’da 42,000 kişilik bir gönüllü ordusu rejime destek sağlıyor. 

IFF’ten Hindistan’da yüz tanıma teknolojisi kullanımı uyarısı

The Wire dergisinin Hindistan baskısının 14 Nisan tarihli haberine göre on insan hakları ve dijital haklar örgütü ile 150 kişi Internet Özgürlük Vakfının (İFF), Hindistan’da nüfusun pandemiye karşı aşılanması sırasında yüz tanıma tekniği kullanılmasına karşı bir dilekçe imzaladı.  Hindistan Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre COVID-19 aşılama merkezlerinde parmak izi ve göz taraması makinalarının yerine Hindistan’ın e-devlet sistemi Aadhaar’a bağlı bir yüz tanıma sistemi gelebilir. Bakanlık böyle bir uygulamanın zorunlu tutulmayacağını da bildirdi. Vaka sayılarında ikinci dalgayla boğuşan Hindistan’da aşılama programlarının COVID-19’a karşı mücadelede önemini vurgulayan IFF’in çağrısına göre yüz tanıma teknolojileri insan haklarına ve mahremiyet ilkesine büyük bir tehdit oluşturuyor. IFF ayrıca bu teknolojinin geçerli bir yasal zemin olmadan çıkarıldığını belirtti. Yüz tanıma teknolojilerinin denetim mekanizmaları olmadan kullanılmasının gözetim anlamında olumsuz sonuçları olacağı belirtildi.  

Florida eyaletinde seçmen sosyal medya şirketlerine güven duymuyor 

Bu hafta sonuçları açıklanan bir ankete göre Florida’da seçmenin %60’ı sosyal medya şirketlerinin içerik veya kullanıcı hesabı yasaklama ile ilgili kurallarını açıkça ilan etmesi gerektiğini düşünüyor.  Mason-Dixon tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre kullanıcıların %54’ü platformların sansür uygulaması ve kullanıcıları yasaklamasına karşı.  Araştırmaya katılanların %67’si her görüşte köklü haber kuruluşuna kullanıcıların ulaşabilmeleri için eşit erişim verilmesi gerektiğini söylüyor. Bu konu özellikle geçtiğimiz yıl sosyal medya şirketleri ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden ile ilgili haberleri kısıtladığı için büyük hassasiyet taşıyor. Başkanlık yarışına katılan bazı adaylar, kendileriyle ilgili haberlerin doğrulanmasında rakiplerine uygulanan hassasiyetin gösterilmediğini savunmuştu.  Araştırmaya göre seçmenlerin %53’ü birkaç sene önceye kıyasla internette daha az özgür olduklarına inanıyor. Parti bazında bakıldığında Cumhuriyetçilerin %74’ü bu görüşteyken, Demokrat Parti seçmeni arasında bu oran sadece %34. (BA)